AĞLAMAKLA GÜLMEK KARDEŞTİR...

Yaya kaldırımında yürürken önüm sıra giden genç bir anne ile kızının halleri dikkatimi çekti. Çocuk annesinin elinden tutmuş yürürken hıçkıra hıçkıra ağlıyor bir yandan da başını sağa sola çevirerek etrafına kaçamak bakışlar atıyordu. O esnada bir apartmanın merdivenlerinde güneşe karşı yayılmış uyuyan kediyi gördüm. Genç anne de kediyi gördü ve elinden sıkıca tuttuğu kızıyla beraber kediye doğru yürüdüler. Biraz önce ağlayan çocuk gülücükler saçarak kediye doğru eğildi, elini uzattı kediyi sevmek için. Gözyaşları hala yanaklarının üzerinde ıslak ıslak parlıyordu.


"Ağlamak gülmenin kardeşidir." derler ya çok doğru. Farklı eylemler gibi görünse de aslında gülmek ile ağlamanın birbirinden farkı yok. Her ikisi de duygu boşalması. İş yerinde veya aile içinde yaşadığımız olumsuzluklar karşısında her zaman tepki vermeyiz. Karşımızdakinin yaşça veya mevki bakımından üstün olması tepki vermemizi engeller. Ancak, haksızlığa uğradığımızı düşünüyorsak bu durum bizi yaralar ve duygularımız incinir. Yine de her üzüldüğümüzde veya her canımız yandığında ağlamayız. Bunun gibi her sevinip, kendimizi mutlu hissettiğimizde de kahkahalar atmayız.
Devamı »

Yorum Gönder

0 Yorumlar